Bi psikoloji blogunda konunun Freud’a gelmesi tabii ki zor olmayacaktı.
Freud’un
popülaritesini anlamak zor değil. En çok alıntı yapılan insanlar sıralamasında
7. sırada olmasını filan. Çünkü havalı şeyler söylediği rivayet ediliyor. Bi de
bilirsiniz işte, sex sells.
Ama işin
aslı, çok sevip saydığımız bağrımıza bastığımız Sigmund Freud, Karl Popper’ın
Falsifiability (Yanlışlanabilirlik) ilkesine göre bilimselliğin baya dışında
kalıyor.
Basitçe
anlatmak gerekirse, yanlışlanabilirlik ilkesine göre, bilimsel her hipotez ya
da teori karşıt bir örnekle yanlışlanabilir olmalıdır. Mesela 'tüm fillerin
hortumu vardır' hipotezimizin doğruluğu, hortumsuz bir fil bulana kadar geçerli
olacaktır. Bizim de böyle teoriler ortaya atabilmemiz için, fillere bakıp
baktığımız fillerin hepsinin hortumlarının olduğundan emin olmamız gerekir.
Freud’un
kuramları da bunların dışında kalmaktadır. Yani, “Höm sigara kullanıyorsan
doğumundan 1.5 yaşına kadar süren oral dönemini doğru düzgün bir tatminle
atlamamışsın demektir” yorumlarının ne bir bilimsel araştırması ne de
yanlışlanabilir bir durumu vardır.
Yanlış
anlaşılmasın, şu an Freud'un tüm kuramlarını itin götüne sokmuş değilim. Ben de
şu anlattıklarımı öğrendikten sonra uzun süre yalpalamış ve Freud'lu cemaat
sohbetlerinde sessiz kalma hakkımı kullanmıştım. Kendisi gayet mühim bi
adamdır, kızı da uzun yıllar babasının kuramlarını özellikte çocuk psikoloji
alanında savunmuştur. Ama psikolojiyle ilgileniyosanız, şunlar da aklınızın bi
köşesinde bulunsun.